Mide Bypass

gastric bypass

Mide Bypass

Obezitenin tedavisinde pek çok farklı yöntem uygulanmaktadır. Tıpta yaşanan gelişmeler ile birlikte hastalıkların tedavisinde yenilik göstermiştir. Obezite günlük hayatta en fazla karşılaşılan sağlık sorunlarından bir tanesidir. Obezite tedavisi için çeşitli sorumluluk kampanyalarının yanı sıra yenilikçi yöntemlere de başvurulmaktadır. Mide bypass da bu yöntemler arasında yerini almıştır. İleri derecede obezite hastalarında tercih edilen mide bypass tedavisi 20 yıldan uzun süredir uygulanmaktadır. Bu tedavinin temel amacı karbonhidrat ve yağ oranı yüksek olan besinlerin kana karışımının önüne geçmektedir. Bunun için uygun ameliyat ve tedavi izlenir. Diğer adı gastrik bypass olan bu tedavi uzman doktorların en fazla tercih ettiği yöntemler arasında yer alır. Gastrik bypass hastalar üzerinde oluşturduğu olumlu sonuçlar ile beğeni kazanmıştır. Bu tedavi kapsamında yer alan hastalar kilo ve yağ oranlarını uygun seviyelere çekmeyi başarmıştır. Mide bypass ameliyatı uygulanan kişiler kilolarından kurtulurken, obezite nedeniyle oluşabilecek hastalıkları da giderir. Mide bypass ameliyatı yapılırken mide iki eşit parçaya ayrılır. Temelde mideyi küçültmeyi amaçlayan bu ameliyatta iki eşit parçanın formu belirlenir. İki parçadan bir tanesi küçük olacak şekilde belirlenir ve ince bağırsak ile bağlantı sağlanır. Küçültme ile birlikte kişinin aldığı kalori miktarı azaltılır ve besinlerin emilimi de düşürülür.

Mide Bypass Ameliyatı

Mide bypass ameliyatının diğer adı tıp dilinde Laparoskopik Gastrik bypass olarak geçmektedir. Gastrik bypass obezitenin tedavi edilmesinde en iyi sonuçları veren yöntemlerden bir tanesidir. Cerrahi işlemlerle midenin hacminde küçülmeye gidilirken besinlerin emilimi için ince bağırsakta kat edilen mesafe en aza indirilir. Günümüzde obezite sorunu yaşayan kişilerin büyük bir bölümü mide bypass nedir sorusuna yanıt aramaktadır. Gastrik bypass alabilmek için uzman cerrah ve doktorlardan yardım alabilirsiniz. Bunun için Saluss Medikal’in uzman kadrolarından yardım alabilirsiniz. Hastalığın tedavisi için uzman cerrah ve doktorlardan yardım almak oldukça önemlidir. Obeziteden kurtulmak için ameliyat olmak tek başına yeterli olmamaktadır. Sürecin en iyi şekilde sonuçlanabilmesi için ameliyat öncesi ve sonrası iyi yönetilmelidir. Bu nedenle ameliyatın ardından uygulanması istenen diyet ve egzersizler hasta tarafından kusursuz bir şekilde yerine getirilmelidir. Obezitenin giderilmesinde mide bypassın yanı sıra farklı türde yöntemler de tercih edilmektedir. Tüp mide bu aşamalardan bir tanesidir. Bundan Dolayı pek çok hasta tüp mide ile gastrik bypass sürecini karıştırmaktadır. İki tedavinin de amacı mideyi küçültmektir; ancak mide bypass ile tüp mide arasında fark ince bağırsakta ortaya çıkar. Tüp mide ameliyatında ince bağırsaklara dokunulmaz ve sadece mide küçültülür. Mide bypass sürecinde ise ince bağırsaklara en kısa yoldan gidilmesi amaçlanır. Bu bakımdan gastrik bypass ameliyatlarında mide çok fazla küçülür ve besinler direkt ince bağırsağa bağlanır. Ayrıca tüp mide tedavisinde sindirim sistemi aynı şekilde çalışmaya devam etmektedir. İki yöntemde hastalığın ortadan kaldırılması için sıklıkla tercih edilmektedir. Ancak mide bypass veya tüp mide yöntemi seçimi tamamıyla uzman kişiler tarafından yapılmaktadır. Hastanın sağlık durumu, kilosu ve yağı gibi unsurlar göz önünde bulundurularak uygun yöntem belirlenmektedir.  

Mide Bypass Yan Etkileri

Obezite tedavisi için kullanılan yöntemler cerrahlar ve uzman doktorlar tarafından yapılan ameliyatlardır. Obezite ağır bir hastalıktır ve bu nedenle büyük cerrahi sınıfına girer. Büyük cerrahi sınıftaki diğer hastalıklar gibi mide bypass süreci de çeşitli risk ve yan etkileri beraberinde getirebilir. Mide bypass ameliyatı riskleri günümüz olanakları ile minimize edilmiş bir operasyon türüdür. Riskleri en aza indirebilmek adına hasta ve doktor uyumu yakalanmalıdır. Sürecin takibi doktor tarafından yapılmalı ve hasta da ameliyat öncesi ve sonrasında uygulanacak olan programlara özen göstermelidir. Mide bypass ameliyatı sonrası karın bölgesi için yapılan pek çok tedavide olduğu çeşitli enfeksiyonlara rastlanabilir. Özellikle karın bölgesinde yapılan ameliyatlarda ortaya çıkabilen kanama, enfeksiyon, bağırsak tıkanıklığı, fıtık ve genel anestezi yararlarına rastlanabilmektedir. Ameliyattaki en fazla risk taşıyan yer mide ve ince bağırsaktır. Bu bölgede oluşabilecek herhangi bir sızın veya kanama ikinci bir ameliyatı gerektirebilir; ancak mide bypass tedavisinde bu risklerin yaşanma oranı oldukça düşüktür. Bu tür sonuçların ortaya çıkma ihtimali yüzde 5 ile 10 arasıdır. Bu nedenle uzmanlar tarafından takip edilen uygun adımlar ile çeşitli riskler en aza indirilebilir. Ameliyat sırasında oluşabilecek riskler gibi sonrasında da bazı sorunlar yaşanabilir. Mide bypass sonrasında ortaya çıkabilecek sorunların başında damping sendromu gelir. Damping sendromu karın ağrısı, kramp, ishal gibi etkiler gösterir. Bu sendromun temel nedeni fazla miktarlarda şeker, karbonhidrat içeren besinlerin alınmasıdır. Ameliyattan sonraki ilk sene içerisinde çok fazla hastada rastlanan sendrom, diyet ve tedavi değişikliği ile kontrol altına alınabilir. Bunun için ameliyattan sonraki ilk 1 sene içerisinde protein ve lif barındıran karbonhidrat alımı desteklenmelidir. Mide bypass ameliyatı sırasında ve sonrasında uygulanacak doğru yöntemler ile bütün riskler en aza indirilebilir. Bunun için hastaya uygun aşamaların tercih edilmesi yeterli olacaktır.

Mide Bypass Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Pek çok hasta mide bypass ameliyatı sonrasında nasıl bir süreç izleneceğini merak eder. Ameliyattan sonraki süreç doktorlar tarafından hastaya uygulanır. Uygulanacak olan yöntemler hastalar arasında değişiklik gösterebilir. Hastanın yaşam tarzı, yaşı ve vücut kitle endeksine göre değişiklik gösterebilir. Bu nedenle uygun tedavinin uygulanmasına özen gösterilmelidir. Bu sayede hastada istenilen kilo kaybı yaşanır. Gastrik bypass operasyonunun ardından hastalar ortalama 3 ila 4 gün arasında hastanede kalmaktadır. Sonrasında tetkikleri yapılan ve uygun görülen hastalar taburcu edilmektedir. Ameliyattan sonraki süreçte ilk olarak beslenmeye dikkat edilir. Bu nedenle uygun diyet programları doktorlar tarafından hazırlanmaktadır. Mide bypass beslenme alışkanlığını tamamıyla değiştirecek bir işlemdir. Bu bakımdan uygulanacak olan yeni diyet programı hastanın hayat tarzı olacaktır. Hasta bu programa sadık kalarak ömrünün geri kalanını geçirebilir. Hastalar için hazırlanan mide bypass diyeti günde en az 3 öğün beslenmeyi gerektirir. Hasta günde düzenli olarak 3 öğün iyi bir şekilde beslenmelidir. Diyet kapsamında öğünler öncesinde yenileceklere dikkat edilir. Yemeklerde protein oranına dikkat edilmeli ve öğün sonunda meyve ve sebze tüketilmelidir. Ayrıca ekmek azaltılmalı ve tam buğdaylı tahıl ekmekleri tercih edilmelidir. Ameliyat sonrasında tüketilecek besinler sıvı ağırlıklı olmalıdır. Özellikle operasyon sonrasındaki ilk 2 haftada sıvı ağırlıklı besin alınmalıdır. Sonrasında 3, 4 ve 5. haftalarda püre kıvamına yakın gıdalara geçilebilir. Ameliyat sonrası enfeksiyonları önlemek adına günde en az 2 litre su tüketilmelidir. Yeterli miktarda su alınmadığı taktirde karın ağrısı, kramp, baş dönmesi gibi etkiler ortaya çıkabilir. Mide bypass sonrası beslenme uygulanırken yumuşak ve saf besinlere yer verilmelidir. Şeker ve karbonhidrat tüketilmemesi gereken besinlerin başında gelir.

Mide Bypass Sonrası Tüketilmemesi Gereken Besinler

Mide bypass ameliyatından en iyi sonuçların alınması için tedavi sırasında uygulanan diyete sadık kalmak gerekir. Bu nedenle bazı besinlerden kesinlikle uzak durulması gerekir. Mide bypass sonrası uzak durulması gereken besinler arasında taze ekmek, pirinç, saf et, lifli meyveler, portakal greyfurt gibi ürünler yer alır. Diyet esnasında bu besinlerin yerine kızarmış ekmek veya kraker, pirinç çorbası, küçük parçalar haline getirilmiş ve yavaş pişmiş etler, kabuklarından arındırılmış meyve suyu tercih edilmelidir. Mide bypass olanlar için hazırlanan diyet programları haftalara göre sıralanır. Bu bakımdan ilk hafta ile ilerleyen haftalardaki besinler farklılık gösterir. Tedavi sürecinde özellikle ilk haftalarda et suyu, meyve ve sebze suları, yağsız süt, yarım yağlı ayran ve şekersiz bitki çayları kullanılmalıdır.
Gastrit bypass ameliyatı sonrasında kilo kaybı aşamalı olarak gerçekleşir. Özellikle ameliyat sonrası ilk aylarda hızlı bir şekilde kilo verilir. Hastaların tüm kilolarından kurtulmaları 2 yıllık bir süreci bulabilir. Hastaların yüzde 80’i tüm kilolarını ilk 2 yıl içerisinde vermeyi başarmıştır. Hastaların kilo verme hızı değişiklik gösterir. Uygulanan diyet programı ve hastanın vücudunun yeni düzene verdiği tepkiler kilo verme sürecini hızlandırabilir veya yavaşlatabilir. Bu nedenle ameliyat sonrasındaki süreç doktorlar tarafından düzenli olarak takip edilir ve buna göre adımlar uygulanır. Sürecin hızlı ilerlemesi hastaların normal hayata dönüş zamanlarını da etkiler. Ameliyat sonrasında 3 ile 4 gün kadar hastanede kalan kişiler 2 – 3 hafta içerisinde işlerine geri dönebilir. Dikkat edilmesi gereken en önemli konu ağır kaldırmamaktadır. Hastalar ameliyattan sonraki 2 aylık süreçte ağır kaldırmamalı ve kendilerini yormamalıdır. 
Ağır kilo ve yağ oranı yüksek olan herkes obez olarak değerlendirilmez. Obezitenin cerrahi işlemle sonuçlanabilmesi için belli şartları karşılamak gerekir. Mide bypass kimlere yapılır sorusu bu şekilde cevaplanabilir. Öncelikle hastaların morbid obez denilen sınıfta yer alması gerekir. Morbid obez sınıfı vücut kitle endeksi 40 ve üzerinde olan kişilerin tanımlanmasında kullanılır. Ayrıca vücut kitle endeksi 35 – 40 arası olup tip 2 diyabet, hipertansiyon, uyku aknesi gibi sorunları olan kişiler için de gastrik bypass süreci başlatılabilir. Mide bypass ameliyatı kimlere yapılır diye merak edenler Saluss Medikal’in uzman kadrolarından bilgi alabilir. Saluss Medikal sayesinde size uygun olan tedaviyi ve diyet programlarını bulabilirsiniz.
Mide bypass büyük cerrahi operasyonlardan bir tanesidir. Bu nedenle ağır ameliyat sınıfına giren bu tedavi yöntemi morbid obez kişiler için uygulanır. Tıp dilinde Laparoskopik Gastrik bypass olarak bilinen mide bypass ameliyatı obeziteden kurtulmak isteyen kişiler için sıklıkla tercih edilir. Hastaların pek çoğu Gastrik bypass ne demek sorusunu araştırmaktadır. Gastrik ve mide bypass aynı ameliyat sürecini tanımlamaktadır. Mide bypass ameliyatı ile birlikte sindirim sisteminde değişiklikler yapılır. Bu tedavi yönteminde besinlerin direkt olarak ince bağırsağa gitmesi sağlanır. Gastrik bypass sürecini en iyi ve güvenli bir şekilde geçirmek için Saluss Medikal’i tercih edebilirsiniz.
Mide bypass ameliyatı sırasında ilk olarak hastanın midesinin yüzde 90 kadarlık kısmı devre dışı kalır. Hasta artık neredeyse fincan büyüklüğünde bir mideye sahiptir. Hastanın yeni küçük midesi ince bağırsağa bağlanır. Midenin bağlandığı yer ince bağırsakta şeker ve yağın en fazla emildiği yerdir. Bu sayede şeker ve yağın emildiği bölümde devre dışı kalmış olur. Mide bypass ameliyatı nasıl yapılır sorusu hastaların merak ettiği konuların başında gelir. Ağır bir cerrahi operasyon gibi gözüken gastrik bypass ameliyatı Saluss Medikal’in uzman ekibi ile sorunsuz bir şekilde geçirilebilir. Mide bypass fiyatları hastalar arasında değişiklik gösterir. Hastaya uygulanacak olan tedavi ve diyet süreci fiyatların belirlenmesinde etkili olmaktadır.

Opening Hours