Saç ve saçlı deride güçlenme, iyileşme ve canlanma gibi etkiler yaratan PRP tedavisinin nasıl yapıldığı birçok kişi tarafından merak edilir. Özellikle bir yakını veya tanıdığı dahi yaptırmamış olan kişiler için bu tedavi yöntemi birçok soru işareti yaratabilmektedir. Bu nedenle tanımının da iyi bir şekilde yapılması, açıklanması gerekir. PRP saç uygulamasında öncelikle uygulamayı yaptıracak kişinin kanının alınması gerekmektedir. Bu kandan elde edilecek olan trombosit hücreleri, tedavinin temel bileşeninin üretilmesinde kullanılacaktır. İlk etapta, hastadan uzman tarafından belirlenmiş olan az miktarda kan alınır. Alınan kan daha sonra ekipmanlar aracılığıyla ayrıştırılmak üzere cihaza sokulur. Bu süreçte kan hücresindeki kırmızı hücrelerin santrifüjü gerçekleştirilmek üzere mikrofiltrasyon uygulanır. Amaç, kanın bileşenlerinden olan; platelet ve trombosit hücreleri açısından zengin plazma materyali elde etmektir. Santrifüj işleminden sonra ise elde edilen bu likit materyalin saçlı deriye uygulanmasıdır. PRP iğne uygulaması mikro uçlu iğneler yardımıyla gerçekleştirilir ve uzman tarafından hassas bir şekilde saçlı deriye uygulanır. Trombosit ve platelet açısından zengin olan bu likitin odağı doku yenilenmesi olmakla beraber, saçlı deride saç köklerini uyararak canlanmalarını sağlamaktadır. Uygulama 30 dakika gibi bir sürede tamamlanır ve hiçbir acı hissedilmez. Genel olarak birden fazla seans ile sürdürülen bu tedavi yönteminde, ilk seans tamamlandıktan sonra dahi pozitif etkilerin görülmesi mümkün olmaktadır. Uygulamadan sonra saç kökleri onarılmaya başlar, saç telleri ise güçlü, esnek bir yapı kazanır.